English Turkish 22

  1. shine
    parlamak, ışık saçmak,
  2. shrink
    çekmek
  3. sight disorders
    görme bozukluğu
  4. skin
    deri, derisini yüzmek
  5. slip
    kaymak, dikkat çekmeden gizlice girmek
  6. source
    kaynak
  7. speed up
    hızlanmak
  8. spread
    yaymak, yayılmak
  9. stand little chance
    bir işi yapmakta az  şansı olmak
  10. starve to death
    açlıktan ölmek
  11. strict
    sert, katı, kurallara çok bağlı
  12. strike
    vurmak, çarpmak
  13. struggle
    çabalamak, mücadele etmek
  14. subsistence
    ekmek parası, geçim kaynağı
  15. success
    başarılı, başarma
  16. superstition
    hurafe, batıl inanç
  17. supporter
    destekçi, taraftar
  18. swap
    değiş  tokuş
  19. terrific
    müthiş , korkunç
  20. thereat of extinction
    yok olma tehdidi
  21. thin
    zayıf, ince
  22. thrive
    çok iyi gelişmek, büyümek, işin tıkırında olması
  23. tournament
    turnuva
  24. trainee
    eğitilmiş  kişi
  25. trend
    yönelmek, eğilim göstermek
  26. trust
    güven, güvenmek, itimat etmek
  27. unbearable
    katlanılmaz, çekilmez, dayanılmaz.
  28. verdict
    jüri kararı, hüküm, karar
  29. volunteer
    gönüllü, gönüllü asker
  30. waste
    israf etmek, atık,
  31. weep with joy
    sevinçten ağlamak
  32. witness
    tanık, şahit
  33. accessible
    ulaşılabilir, kolay bulunur
  34. achieve
    başarmak
  35. afford to buy
    parasal gücü olmak
  36. afterwards
    daha sonra
  37. alteration
    değiştirme, değişim
  38. approach
    yaklaşmak, yaklaşım tarzı
  39. at all
    hiç
  40. at dawn
    şafakta
  41. batter
    pasta hamuru, yumruklamak, yıpratmak
  42. be about to do sth
    bir  şeyi yapmak üzere olmak
  43. be on display
    gösterimde
  44. be scared of sth
    bir  şeyden ödü patlamak
  45. blow
    esmek, üflemek
  46. brace
    payanda, destek, desteklemek
Author
sonokta
ID
184518
Card Set
English Turkish 22
Description
English Turkish
Updated