The flashcards below were created by user
Anonymous
on FreezingBlue Flashcards.
-
insectivorous
s. böcek yiyen, böcekçil
-
in order to
-mek için, -mek amacıyla
-
sustain
- f.
- desteklemek, taşımak, çekmek, katlanmak, maruz kalmak,
- geçindirmek, finanse etmek,
- sürdürmek,
- onaylamak,
- cesaret vermek,
- hakkını vererek yapmak,
-
carnivore
i. etobur hayvan
-
herbivore
i. otobur hayvan, otçul hayvan
-
devour
f. oburca yemek, yalayıp yutmak, bir çırpıda bitirmek, yiyip bitirmek; yakıp yok etmek
-
snap
- f. ısırmaya çalışmak, ısırmak, havada kapmak, kopmak, şaklamak, çatırdamak, şipşak fotoğraf çekmek, şıklatmak, pat diye söylemek, terslemek, içindekilerle satın almak
- i. ısırma, kopma, çat sesi, çıtçıt, ani şey, kolay iş, enerji, gayret, şipşak fotoğraf, zencefilli bisküvi, çarpma sesi
- zf. çat diye, birden
- s. anlık, ani, şipşak, beklenmedik, sürpriz, çatırdayan
- ünl. çat, şak
-
sensory
s. duyulara ait, duyusal, duyumsal, algısal
-
bristle
- i. sert kıl, domuz kılı, kıl
- f. diken diken olmak (saç); dolu olmak
-
digestive
- s. sindirimle ilgili, hazmettirici, sindirimi düzenleyen, sindirim
- i. hazmettirici ilaç
-
obtain
f. sağlamak, elde etmek, edinmek, kazanmak, varlığını sürdürmek, süregelmek, var olmak, geçerli olmak, bulmak
-
consider
f. göz önüne almak, hesaba katmak, addetmek, göz önünde bulundurmak, düşünmek, göz önünde tutmak, dikkate almak; saygı göstermek, saymak; görmek; fikrinde olmak
-
hinder
f. engel olmak, alıkoymak, aksatmak, engellemek, aksamak, sonraya kalmak
-
enhance
f. artırmak, yükseltmek, büyütmek, abartmak
-
whether
bğ. eğer, olup olmadığını
-
plumbing
i. su tesisatçılığı, su tesisatı, lehimcilik, kurşunişleri
-
plumb
f. doğrultmak, derinine inmek, ölçmek (derinlik), derinlemesine araştırmak, su tesisatını kurmak,
-
wiring
i. kablo şebekesi, elektrik şebekesi, kablo takma
-
wire
f. telle çevirmek, telle bağlamak, tel takmak, kablo döşemek, elektrik tesisatını yapmak, telgraf çekmek, telgrafla göndermek,kapana kıstırmak, tuzakla yakalamak
-
appearance
i. görünüm, görünüş, dış görünüş, görünme, ortaya çıkma, belirme, kılık, kılık kıyafet
-
eyesore
i. göze batan şey, göz zevkini bozan şey
-
interior
- s. iç, dahili, içteki, içten, ülke içi
- i. iç, içerisi, iç dünya, içişleri
-
strive
f. uğraşmak, çabalamak, gayret etmek, didinmek, mücâdele etmek
-
elevator
i. asansör, kaldırıcı, tahıl ambarı, kaldırıcı kas
-
gradually
zf. azar azar, derece derece, kademeli olarak, gitgide
-
descent
i. iniş, alçalma; baskın; çöküş, düşme; madene inme; yokuş; nesil, köken; miras kalma; üşüşme
-
prairie
i. çayır, kır, geniş yeşillik düzlük (kuzey amerika)
-
blend
- i. harman, harmanlama, karışım
- f. harmanlamak, karıştırmak, karışmak, kaynaşmak, uyum sağlamak
-
concrete
- s. somut, elle tutulur, gerçekten var olan, maddesel, maddi, beton
- i. somut varlık, beton
- f. katılaştırmak, somutlaştırmak, betonla kaplamak, katılaşmak, somutlaşmak, bütünleşmek
|
|